16 Ocak 2013 Çarşamba

B.

Bir mesaj ancak bu kadar alt üst edebilirdi sanırım. Bi insan ile yüzyüze muhabbet etmeseniz bile dokunmasanız bile o insanlar bir şeyler paylaşmış olabilirsiniz. fotoğraftaki mesajı bana yazan arkadaşım da hiç yüzyüze konuşmadığım. belkide kanlı canlı hiç görmediğim biriydi. hep yanımda olduklarını söyleyen insanlardan daha yanımdaydı bir zamanlar belki de. sabahlara kadar dertleştiğimiz günlerce konuşmadığımız olmuş fakat yine de aradaki samimiyeti hiç kaybetmemiştik. uzunca bi zamandır girmediğim bi sitede tanışmıştık onunla. bir türlü denk gelipte yüz yüze iki muhabbet yapamamıştık. ama olsun.. sonra bi gün haberini aldım. motosikletiyle kaza yapmış vefat etmişti. şaka sandım inanasım gelmedi. sonra videolarını izledim olanlar gerçekti. günlerce aklımdan çıkmadı. gecelerce hep rüyalarımda gördüm o kadar etkileneceğimi hiç sanmazdım. bu son mesajını görmemişim... kazadan on beş yirmi gün önce yazmış bana ve ben görmemişim. ben görmemişim ve onunla son kez konuşma fırsatını kaçırmışım belki de..o kadar pişmanım ki şu anda. o kaadar pişmanım ki onunla son kez konuşamadığıma..haberi duyduğumda ve ondan sonraki günlerde boğazıma oturan o yumru tekrar üzerimde. yazarak kendimi rahatlatabileceğimi düşündüm.. Mekanın cennet olsun kardeşim. 

1 Ocak 2013 Salı

2013

        
Şu alışkanlığımı bir unutuyorum sonra bi anda beynimde ışıklar yanıp aklıma geliyor. ben burayı neden unutuyorum?? halbuki nasıl güzel oluyor sonradan yazılanları okumak. her neyse bugün güzel bi başlangıç olabilir. dört aydır süregelen bi iş hayatım var bahsettiğim gibi. 2012 son çeyreğinde yüzüme güldü benimde. başıma gelebilecek ne kadar güzel şey varsa hepsini yaşadım o son çeyrekte. Sancılı bir aydan sonra iş hayatım ballı kaymak. ama o bir ayı ayrıca anlatsam üç beş sayfalık kısa bi hikaye çıkabilir. çok riskli ama sevdiğim işi yapıyorum şu sıralar. iş arkadaşlarımı da sevdim. ilk günlerde birbirlerine küs, sürekli laf söylemeler iğnelemelerin çok olduğu bi ofisteydim. sonra yavaş yavaş günaydın denemeyi öğrendiler hem bana hem birbirlerine. daha sonra aralarındaki buzlar eridi evet bu olayda mütevazi olamayacağım. çok uğraştım. şimdi mutlu mesut müdürümle birlikte beş kişilik ofisimizde günlerimizi geçiriyoruz. resmi kurumların sancıları biraz vuruyor sadece bizi. Yeni olmanın zorlukları asıl yordu beni.hala her yere ben koşuyorum. binada beş kat aşağı beş kat yukarı.. ofiste durduğum süre çok azdır. bu nedenle tüm binada beni tanımaları çok kısa bi zaman aldı bu durumdan çok memnunum şükürler olsun ki. sekiz yıldır aynı kurumda çalışan yanımdaki ablayı tanımayanlar var hala binada. aksaklıklar o kadar çok ki aslında. aldığım her cevap "hallederiizzz" "sıkma canını" öğreniyorum onu da bakalım artık.
          2012'nin son güzelliği de güvenebileceğim adamı karşıma çıkarması oldu sanırım. tesadüfler sayesinde tanıştırıldığım bu adam kısa zamanda hayatımın büyük bi kısmını kapladı. çok anlatmak istemiyorum bu kısmını. gözlemliyorum tanımaya çalışıyorum. ama güzel şeyler dedim ya işte. mutlu şeyler. yapamadığım 2013 dilek listesine aklımdan bişiler ekliyorum sadece. bu yıl içimden yapıyorum listemi :D söylemiyorum kimselere.