1 Ocak 2013 Salı

2013

        
Şu alışkanlığımı bir unutuyorum sonra bi anda beynimde ışıklar yanıp aklıma geliyor. ben burayı neden unutuyorum?? halbuki nasıl güzel oluyor sonradan yazılanları okumak. her neyse bugün güzel bi başlangıç olabilir. dört aydır süregelen bi iş hayatım var bahsettiğim gibi. 2012 son çeyreğinde yüzüme güldü benimde. başıma gelebilecek ne kadar güzel şey varsa hepsini yaşadım o son çeyrekte. Sancılı bir aydan sonra iş hayatım ballı kaymak. ama o bir ayı ayrıca anlatsam üç beş sayfalık kısa bi hikaye çıkabilir. çok riskli ama sevdiğim işi yapıyorum şu sıralar. iş arkadaşlarımı da sevdim. ilk günlerde birbirlerine küs, sürekli laf söylemeler iğnelemelerin çok olduğu bi ofisteydim. sonra yavaş yavaş günaydın denemeyi öğrendiler hem bana hem birbirlerine. daha sonra aralarındaki buzlar eridi evet bu olayda mütevazi olamayacağım. çok uğraştım. şimdi mutlu mesut müdürümle birlikte beş kişilik ofisimizde günlerimizi geçiriyoruz. resmi kurumların sancıları biraz vuruyor sadece bizi. Yeni olmanın zorlukları asıl yordu beni.hala her yere ben koşuyorum. binada beş kat aşağı beş kat yukarı.. ofiste durduğum süre çok azdır. bu nedenle tüm binada beni tanımaları çok kısa bi zaman aldı bu durumdan çok memnunum şükürler olsun ki. sekiz yıldır aynı kurumda çalışan yanımdaki ablayı tanımayanlar var hala binada. aksaklıklar o kadar çok ki aslında. aldığım her cevap "hallederiizzz" "sıkma canını" öğreniyorum onu da bakalım artık.
          2012'nin son güzelliği de güvenebileceğim adamı karşıma çıkarması oldu sanırım. tesadüfler sayesinde tanıştırıldığım bu adam kısa zamanda hayatımın büyük bi kısmını kapladı. çok anlatmak istemiyorum bu kısmını. gözlemliyorum tanımaya çalışıyorum. ama güzel şeyler dedim ya işte. mutlu şeyler. yapamadığım 2013 dilek listesine aklımdan bişiler ekliyorum sadece. bu yıl içimden yapıyorum listemi :D söylemiyorum kimselere. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder