22 Ocak 2010 Cuma

Ben Otuz Yaşında Hayatın Ortasında, Küçücük Şeylerle Mutlu Olmanın Peşinde..

 

  • Son finalim yarın akşam.. uykusuzluk sorunu sınav stesiyle birleşince tamamen işkence  gibi günler geçiyor.


  • Mutluluk kavramı ne kadar garip değil mi? Mutlu olmak gerek.. mutlu olduğun insanlarla birlikte olman gerek.. Mıutlu olduğun işi yapman gerek.. Mutlu olduğun aktivitelerde bulunman gerek..Benim çevremde hiç mutlu insan yok. Gerçekten. En mutlu halimizde bile bir yanımız inanılmaz mutsuz. "Mutlu musun?" sorusunu çok kullanırım. Herhangi bi konuda karşımdakinin mutlu olup olmaması önemli olan. "Evet mutluyum!" diyen o kadar az ki. Zaten öyle de bir hal almışız ki karşımızdaki gerçekten mutlu bile olsa inanasımız gelmiyor ona. inanmak konusu da başka bi yazı zatende neyse..

-Mutlu musun?
-evet
-gerçekten mi?
gerçekten ya.. Kıskanıyorum bu insanı eğer gerçekten mutlu ise.. Sarılıp sevesim geliyor bu kadar mutlu olabildiği için. Ben mi? Evet belki çok küçük şeylerden kendimi mutlu hissedebiliyorum ama mutluluğun tanımı hiç oturmuyor bende.. hep havada..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder